29. sayının ön sözünden:
Aylar, yıllar, mevsimler hep aynı döngüde devam ederken bizler o döngünün hem rutine ayak uyduran hem değişmeye çalışan yörüngeleri gibiyiz.
Yaz tatilinde deniz ve güneşin keyfini çıkarıyor, kışın kabanlarımızı giyip atkılarımızla sarmalanıp kar altında yürümenin hazzını yaşıyoruz. İlkbaharda pikniklere başlayıp sonbaharda dökülen yapraklara basa basa yürüyüşe çıkıyoruz. Rutin döngüye ayak uydurmak kaçınılmaz son… Eylülde yine hüzünleniyoruz mesela. Belki yaz bittiğindendir, belki işe dönüş sancısı belki de doğanın sararmış ve kurumuşluğundandır hüznümüz…
Doğanın bizi yönlendirdiği iç dünyamızda ufak tefek değişiklikler arıyoruz hep aynı döngüde olmamak adına. Bizler yazıyoruz mesela. Eylülde heyecanı, neşeyi; haziranda hüznü, öfkeyi yazmak da bu döngüyü kendimizce değiştirme çabasındandır belki de.
Eylül… Nice kitaplara, şiirlere, kadınlara ad olmuş; döngüselliğin en çok hissedildiği ve belki de bu hisle baş etmenin ruhu en zorladığı ay… Bence o yüzden eylülde şiir de başkadır aşk da…
Leyli Sanat Dergisi yazarlarımızın eylül döngülerini okuyacağız bu sayımızda. Hepimize keyifli okumalar.
Seda BAŞTAŞ HATAMOGHLY
Leyli Sanat Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı