23. sayının ön sözünden:
Her yeni gün, yeni bir başlangıçtır hayatta. Ve güneşin doğuşunu gördüğümüz her sabah, varlığımıza şükretmek için bir sebep teşkil eder. Yaşamın stresine öyle bir kaptırırız ki kendimizi dünyanın bütün güzelliklerini unutur, yaşam kavgasında rol üstleniriz kendimize. Hatta bu öyle bir seviyeye gelir ki kendimizi, mutluluğumuzu dahi önemsemez hale geliriz. Oysaki gördüğümüz her nesne, baktığımız her varlık kişiliğimizin aksidir. Gölgemizdir güneş, yakamoz ise yansıması ruhumuzun.
Hayat… Ne kadar iç içe ölümle. Ve ne kadar da korkunç bu ilişkiyi kabullenmek. Acıları görmek, ölümleri hissetmek, sorumluluğu üstlenmek, vicdan azabı çekmek… İsyan, sinir harbi, gözyaşı… Son zamanlarda bir ömrün içindeki her duyguyu bir arada yaşıyoruz. Enkaz altında kalan hayaller, kaybolan ömürler, yetişilemeyen “imdat” çağrıları için kahroluyoruz. Bir şekilde çıkacağız bugünlerden; yazacağız mesela, okuyacağız, bağırmadan kavga edeceğiz belki de. Ama unutmayacağız.
Deprem felaketinde vefat eden canlarımız ışıklar içinde uyusun. Yaralılarımıza şifa diliyorum. Felaketi yaşayan, yaşamasa da hisseden, kahrolan herkesin hatta hepimizin hayata karşı duygularını okuyacağız mart sayımızda.
İyi okumalar.
Seda Baştaş Hatamoghly
Editör
Dergiyi indirip okumak için tıklayın!