Gelin, birlikte üretelim! |

Gelin, birlikte üretelim! |

Gelin, birlikte üretelim! |

2 Temmuz Madımak Katliamı’nın Yıl Dönümüne Dair Açıklamamız

2 Temmuz 1993 tarihinde dönemin Sivas Valisi tarafından davet edilen çoğunluğu Alevi birçok ozan, yazar, aydın, düşünür Pir Sultan Abdal şenlikleri dolayısıyla Sivas’a geldiler. Kaldıkları Madımak Oteli’nde bazı gerici kitleler tarafından otelin ateşe verilmesiyle katledildiler. Saldırı sırasında otelde konaklayan onlarca insan bulunuyordu, aralarında yaşı henüz on iki olan bir çocuk da dahil olmak üzere, otuz yedi can alevlerin arasında belki dumandan boğularak,  yanarak can verdi. Aziz Nesin’in de aralarında bulunduğu 51 kişi ise kendi imkânlarıyla katliamdan yaralı olarak kurtuldu. Nesimi Çimen, Hasret Gültekin, Muhlis Akarsu, Asım Bezirci, Metin Altıok ve birçok kişinin kalemi, türküleri, şiirleri yarım kaldı. 

Yangının henüz başladığı saatlerde bazı kaynaklara göre Aziz Nesin dönemin Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü’yü arayarak yardım istemiştir. Erdal İnönü ise “Hiç merak etmeyin, gerekli tedbiri aldık, kimseye zarar gelmeyecek.” şeklinde cümleler kurmuştur. Fakat ne yazık ki o kadar insan büyük bir felaketin eşiğinde çaresiz kalmıştır.  

Katliamın öncesinde “Bin yıllık Kuran’a neden inanayım, bu yüzden Müslüman değilim.” sözlerinin ardından alevlenen linç girişiminin hedefinde aslında Aziz Nesin bulunuyordu. Verdiği demecin gazetelerde yer bulmasıyla hedef gösterme söylemleri başlamıştı. Nitekim, katliam anında saldırganlar arasında yankılanan ürkütücü söylemlerin çoğu Nesin’e yönelikti: “Şeytan Aziz! / Sivas Aziz’e mezar olacak! / Müslüman Türkiye! / Yaşasın Şeriat!‘’

Radikal İslamcıların gerçekleştirdiği katliam neticesinde, otelde bulunan 33 kişi, 2 otel görevlisi ve 2 saldırgan yaşamını yitirdi. Hemen arkasından, dönemin siyasetçilerinin olayla ilgili yaptıkları açıklamalar ise hafızalarda yerini korumaktadır.

Eski Başbakan Tansu Çiller:

“Çok şükür otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir.”

Eski Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü:

 “Ne yapayım, yetkim yoktu.”

Ve eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel:

 “Olay münferittir. Ağır tahrik var. Güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapmışlardır. Karşılıklı gruplar arasında çatışma yoktur. Bir otelin yakılmasından dolayı can kaybı vardır.”

Olaydan yaralı olarak kurtulan Aziz Nesin konuyla ilgili sonrasında şöyle söylemiştir:

Bir devlet var, diyordum ben. Bir devlet var, inanılacak devlet var. İyi-kötü, yanlış yapıyor-doğru yapıyor ama devlet var. Elbette bunu önleyecekler. Bu kadar ödün verilemez, diye düşünüyordum. Yanılmışım.”

Olayın hemen sonrasında saldırganlar hakkında gerekli hukuksal dava süreçleri başladıysa da zaman içinde birçok sanık beraat etmiş ve diğer sanıkların ise davaları düşürülmüştür. Üzerinden otuz bir yıllık gibi bir süreç geçmiş ve Madımak Katliamı zaman aşımına uğrayarak dosya kapatılmıştır. Aradan geçen zaman zarfında akıllarda tek bir soru yer alıyor: Adalet yerini buldu mu? 

Yitirilen canların bugüne miras bıraktıkları onca söz, söylem, türkü, şiir ve aydınlık yarınlar için düşlerini içimizde barındırmaya devam edeceğiz ve onları saygıyla anacağız.

Metni Hazırlayan: Yasemin Yelter

Previous Çay Sohbetleri’nin Üçüncüsünde “Hayata Geliş Amacın Ne?” Sorusuna Yanıt Arıyoruz!

Biz Kimiz?

Leyli Sanat Derneği, ifade özgürlüğü hak temelli çalışmalar yürüten, bireylerin duygu ve düşüncelerini kültür/sanat aracılığıyla paylaşmasına alan ve fırsat oluşturan yeni nesil bir sivil toplum kuruluşudur.

İletişim Bilgilerimiz

Biz Kimiz?

Leyli Sanat Derneği, ifade özgürlüğü hak temelli çalışmalar yürüten, bireylerin duygu ve düşüncelerini kültür/sanat aracılığıyla paylaşmasına alan ve fırsat oluşturan yeni nesil bir sivil toplum kuruluşudur.

İletişim Bilgilerimiz

© 2024 Leyli Sanat Derneği, Tüm hakları saklıdır.

Biz Kimiz?

Leyli Sanat Derneği, ifade özgürlüğü hak temelli çalışmalar yürüten, bireylerin duygu ve düşüncelerini kültür/sanat aracılığıyla paylaşmasına alan ve fırsat oluşturan yeni nesil bir sivil toplum kuruluşudur.

İletişim Bilgilerimiz